Laboratuvarda yetiştirilen et geleceğin yiyeceği mi?

Penisilin, aşılar ve insan vücudu parçalarının tümü laboratuvarda üretiliyor ve artık laboratuvarda yetiştirilen et bile popüler bir bilimsel yatırım haline geliyor. Google, laboratuvarda yetiştirilen ilk hamburger köftesini yaratmak için 5 Ağustos 2013'te bir mühendislik ekibine sponsor oldu. 20,000 minik kas hücresini bir araya topladıktan sonra in vitro 375 $ harcayarak laboratuvarda yetiştirilen ilk et ürününü yarattı.

Laboratuvarda yetiştirilen et konusunda önde gelen araştırmacılardan biri olan Willem Van Eelen, 2011 yılında New Yorker'a sürecin nasıl işlediğini açıklayan bir röportaj verdi. Eelen şunu belirtiyor: "In vitro et... çoğalmalarına yardımcı olacak bir besin karışımına birkaç hücrenin yerleştirilmesiyle yapılabilir." Şöyle devam ediyor: "Hücreler birlikte büyüyüp kas dokusunu oluşturdukça... doku gerilebilir ve gıdaya dönüştürülebilir; bu da teorik olarak en azından herhangi bir işlenmiş etli hamburger gibi satılabilir, pişirilebilir ve tüketilebilir... ya da sosis.”

Yeterli çaba gösterildiği takdirde bilim, çevreye zarar vermeden ve büyükbaş hayvan çiftliklerinin suiistimal edilmeden, insanlara arzuladığımız eti sağlayabilir. Ne yazık ki laboratuvarda yetiştirilen et, Eelen'in ölümüne kadar pek ilgi görmedi.

Laboratuarda yetiştirilen et, çevreyi tahrip etmeyen bir gıda kaynağı için umut sunsa da, herkes laboratuarda yetiştirilen eti desteklememektedir. Tutkulu bir yemek tutkunu olan Corry Curtis ve benzer düşüncelere sahip diğer doğa bilimciler, yiyeceğin doğadan uzaklaştığını düşünüyor. Curtis, "Laboratuvarda yetiştirilen etin üçüncü dünya ülkeleri ve çevre için pek çok fayda sağlayabileceğinin farkındayım, ancak bu doğal değil" diyor. Curtis ayrıca genetiği değiştirilmiş gıdaların birçok fayda sağlamasına rağmen insanların kimyasal olarak geliştirilmiş ürünlere bağımlı hale geldiğini belirtiyor.

Curtis, laboratuvarda yetiştirilen etin ne kadar doğal olmadığını ve etin neredeyse doğadan uzaklaştırıldığını vurguluyor. Ayrıca bu eğilimin devam etmesi durumunda et tüketiminin tehlikeli düzeyde tüketilebileceğini de açıklıyor. Curtis, "Önde gelen araştırmalar, yüksek protein içeren etin şekerin değil, diyabetin önde gelen nedenlerinden biri olduğunu kanıtladı" diye açıklıyor.

Belki bilim adamları, laboratuvarda yetiştirilen et daha yaygın hale geldiğinde bize şimdiye kadarki en iyi hamburgeri sunmak için Curtis ve Eelen'in öğretilerini birleştirecekler.